ICF tarafından koçluk, günümüzün belirsiz ve karmaşık ortamlarında özellikle önemli olan, kişisel ve mesleki potansiyeli en üst düzeye çıkarmak için ilham veren, düşünmeye teşvik eden ve yaratıcı bir süreçte danışan ile ortaklık ilişkisi olarak tanımlanmaktadır.
Danışanın; ihtiyaçlarına, değerlerine, engellerine ve olmak istediği ‘’ideal ben’’ tanımına odaklanarak gerçekleştirilen, yapılandırılmış görüşmelerden oluşmuş bir süreçtir.
Bütünsel olarak insan hayatına bakılarak, büyük resmi görerek, tüm kimliklerinde gerçekten kim olduğu ve kim olmadığı farkındalığına erişmek hiç şüphesizdir ki koçluğun faydalarından sadece biridir.
Danışan; hayalleri, hedefleri, engelleri, güçlü kasları, güçlendirmeye ihtiyaç duyduğu kasları ile yüzleştiğinde, yani kısaca; kendisi ile yüzleştiğinde harekete geçmek için nelere ihtiyaç duyduğunu çok daha net görebilir.
Koç; danışana güçlü soruları ile tam yargısız, yönlendirmeden süreçte bir nevi yol arkadaşlığı yapar. Koç; danışanının biricik olduğunu kabulü ile sürece başlar.
Koçluk sürecinde, danışan gerçek potansiyelini ortaya çıkarma yolunda çok büyük bir adım atar. Koçluk bir iyileştirme, iyi hissettirme süreci değil, farkındalık sürecidir.